Nazım Hizmet’in Abidin Dino’ya hitaben “Bana mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin? “unutulmaz repliği gibi iş yaşamında İnovasyon tanımını yapabilmek de fenomen bir konu haline geldi. İş yaşamında yöneticilere sorarsanız, inovasyonun gündemlerinin başında olduğunu iletiyor. Google’da da iş yaşamı ile alakalı en fazla aratılan kelimelerden biri olmuş bile. Gel gör ki halen biz, nedir bu inovasyon anlatıver deyince duruyoruz.
Arkadaşlarla düşündük ve web blogumuzda madem bu konuda “bir bileniz diyoruz “ bir yazı dizisi ile inovasyonun sıkmadan-yormadan-korkutmadan hap şeklinde anlatalım istedik.
Nedir İnovasyon ?
İnovasyon toplumumuzda genellikle yenilik olarak bilinmekte olsa da yenilik kelimesi inovasyonu tam olarak tanımlamıyor. Türk Dil Kurumu inovasyon için “yenileşim” demiş.
İnovasyon bir kuruluşa rekabet avantajı sağlayan yeni bir ürün, hizmet ya da iş yapma tarzı geliştirme olarak tanımlanabilir. Türkiye’de yaklaşık olarak son 10 yıldır İnovasyon kelimesi kullanılıyor. İngilizceden dilimize geçen, dilimizde yaratıcılık ve yenilenme kelimelerinin anlamını kapsayan bir kavramdır.
Inovasyon;
• Sadece ürün değil, mevcut iş yapış biçimi, organizasyon ya da ürün ve hizmetin piyasaya sürülüş biçimlerindeki yenilenmeyi de kapsar.
• Inovasyon olması için yapılan değişikliğin ya da yeniliğin bir pazar değeri, yani ekonomik başarısı olması gerekir.
• Sadece yeni bir şeyler düşünmeyi değil, düşünceyi hayata geçirmek de önemlidir.
• Teknolojik icat ile de sınırlı değildir, mesela iş yapışlarındaki değişim de çığır açıcı ekonomik sonuçlar getirebilir.
“Yaratıcılık, yeni şeyler düşünmektir. İnovasyon yeni şeyler yapmaktır.” -Theodore Levitt
Tarihi sürece baktığımızda inovasyon aslında hep vardı. Nitekim yenilik ve yenilikçilik anlayışı olmadan teknolojinin ve bilimin, dolayısıyla da hayatın ilerleyebilmesi mümkün olmazdı. İnovasyon kavramının kurumlarda öne çıkması
Yeni teknolojiler ve küreselleşme ile şirketlerin rekabetçi olabilmek için, ürün ve hizmetlerde hızla farklılaşma zorunluluğundan kaynaklanmaktadır. Aynı zamanda Milenyum kuşaklarının çalışma hayatına girmesi de ciddi çalışma kültüründe değişimi gerektirmektedir.
Milenyum kuşağının büyük organizasyonlarda çalışmak yerine, kendi işini kurması ya da kolektif çalışma tercihleri büyük şirketleri bir Start-up gibi çalışmaya zorlamaktadır. İşte Kurum içi Girişimcilik kavramı bu şekilde doğmuştur. Şirketlerde bir girişimci gibi çalışacak esnek, inovatif çalışanlar yani Kurum içi Girişimciler.
Bill Gates, Steve Jobs, Mark Zuckerberg gibi orijinal ve yeni fikirleriyle dünyayı yeni bir trende sokan bu insanların başarılı olmasındaki bir başka etken de yenilikçi zekalara sahip olmalarının yanı sıra yaşadıkları ve bu fikirlerini hayata geçirdikleri ülkelerdeki sistemlerdi.
Devlet kurumları İnovasyonu kültürünü ve yetkinliklerini geliştirmeye en azından politikaları içinde yer vermeye başladı. Biz ise burada şirket yöneticilerine ve çalışanlara inovasyon yönetimi konusunda bilgi ve tecrübelerimizi paylaşmak istiyoruz.
Takip eden yazılarımızda Inovasyon Yönetimi hakkında yazmaya devam edeceğiz. Inovasyon ekiplerinin özellikleri, bir inovasyon projesini yürütme aşamalarını, yaratıcı fikirleri nasıl ortaya çıkaracağımıza dair kısa bilgiler ve tabi ki örnek olayları paylaşacağız.
1
Bir Yorum Yazın